Dolar 40,7335
Euro 47,5116
Altın 4.386,61
BİST 10.995,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 30°C
Açık
İstanbul
30°C
Açık
Çar 29°C
Per 29°C
Cum 30°C
Cts 29°C

Serdal Adalı’dan skandal Kerem Aktürkoğlu açıklaması. Fenerbahçeliler de Galatasaraylılar da çıldıracak

Serdal Adalı’dan skandal Kerem Aktürkoğlu açıklaması. Fenerbahçeliler de Galatasaraylılar da çıldıracak
REKLAM ALANI
11.08.2025 17:31
50

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’nın basın toplantısında yaptığı Kerem Aktürkoğlu açıklaması büyük bir tepkiye neden oldu.

Fenerbahçeliler de Galatasaraylılar da çıldıracak.

ARA REKLAM ALANI

Serdal Adalı, Tüpraş Stadyumu’nda düzenlediği basın toplantısında Beşiktaş’ın gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu:

“Sözlerime öncelikle dün Balıkesir’de yaşanan depremde vefat eden vatandaşımız için başsağlığı dileklerimi ileterek başlamak istiyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Hepimizin bildiği üzere, Beşiktaş için son derece zor bir dönemde görev başına geldik.

Göreve geldiğimizden bu yana da Beşiktaşımızı ekonomik ve sportif hedeflerine ulaştırmak için çok yoğun bir tempoyla çalışıyoruz. Transfer döneminde bu yoğunluk daha da arttı.

Yapılanmayı en doğru şekilde başlatmak en önemli görevimizdi. Bu yüzden hem ekonomik hem de sportif konularda en doğru kararları almak adına büyük bir titizlikle çalışmaya devam ediyoruz.

Bu yüzden 22 Haziran tarihli yetki kongresinden sonra sıklıkla karşınıza çıkamadık. Bizim karşınıza çıkamadığımız bu dönemde asılsız haberler, eleştiriler, algılar ne yazık ki artarak devam etti.

Biz de camiamızı ve taraftarımızı gelişmeler hakkında en doğru şekilde bilgilendirmek ve sizlerin sorularına da toplu bir şekilde cevap vermek istiyoruz.

Öncelikle camiamızın bize büyük bir güven duygusuyla yetki verdiği, finansal bağımsızlığımız için çok önemli bir proje olan Dikilitaş gayrimenkul projemizle ilgili bir bilgilendirme yaparak başlamak istiyorum.

Dikilitaş Projesi planladığımız şekilde ilerliyor. Aşama aşama gidiyoruz. Öncelikle bahsettiğimiz gibi Emlak Konut ile protokol imzalandı ve konu resmiyete döküldü. Ayrıca avam proje tamamlandı. İlgili devlet dairelerinden de gerekli izinlerin alınması aşamasındayız.

Projenin en başından beri bize desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’a bir kez daha teşekkür ediyorum.

Daha önce projede yer almasını düşündüğümüzü söylediğimiz Ziraat Bankası ise büyük ihtimalle projenin dışında kalacak. Bu nedenle süratle başka devlet bankalarının gayrimenkul yatırım ortaklıklarıyla görüşmelere başladık. Yakında tamamlanır. Camiamızı da tüm gelişmelerle ilgili düzenli olarak bilgilendirmeye devam edeceğiz. Yani camiamız rahat olsun, proje belirlediğimiz plan dahilinde ilerliyor.

Dikilitaş Projesi ve gelecekte geliştireceğimiz benzer projeler hem kulübümüzün borçlarının ödenmesine, hem de önümüzdeki dönemde istediğimiz takım kadrolarının oluşturulmasına büyük katkı sağlayacak. Bu yüzden konuşmama bu konudan başlamak ve camiamıza son durumu aktarmak istedim.

Ayrıca geleceğimizi kurmaya çalışırken ekonomik yatırımlar kadar kulüp kültürümüzde her zaman önemli bir yer tutan altyapımızda da önemli adımlar atmamız gerekiyor. Biz altyapıyla ilgili somut adımlar atmaya başladık, birçok alanda iyileştirmeler yapıyoruz.

Hepiniz şimdi transfer konularını merak ediyorsunuz ama ondan önce bu konuya da kısa da olsa bir değinmek isterim. Altyapı ve özkaynak organizasyonumuzu idari açıdan yönetim kurulu üyelerimiz Toygun Batallı ile İbrahim Şafak Sağlam’a emanet ettik.

Gençlik Gelişim Teknik Sorumlusu olarak ise daha önce alt yaş gruplarında elde ettiği başarılarla camiamızın takdirini kazanan Serdar Topraktepe’yi görevlendirdik.

Serdar Hoca ile Mehmet Ekşi hocamız bir görev devir teslimi yaptılar. Bu vesileyle Mehmet Ekşi hocamıza da bugüne kadar olan tüm emekleri için camiamız adına teşekkür etmek isterim.

Ayrıca, kulübümüzün efsane sporcularından oluşan bir danışma kurulu kurduk. Bu kurul düzenli olarak altyapı gelişim süreçleri için düzenli koordinasyon toplantıları gerçekleştirecektir.

Bu danışma kurulunda benimle ve Mehmet Ekşi ile birlikte Beşiktaşımızın tarihine adını yazdıran efsane isimler yer alacak. Ulvi Güveneroğlu, Kadir Akbulut, Süleyman Oktay gibi her biri Beşiktaş tarihinde yeri olan isimler Beşiktaş özkaynak düzenine hizmet verecek.

Bu organizasyonla birlikte önümüzdeki sezondan itibaren teknik ve idari kadroda gençleştirme adımları atılacak, teknoloji ve bilimsel uygulamalar tüm süreçlerde esas alınacaktır.

Ayrıca, hepiniz biliyorsunuz tesislerimizin fiziki durumları da pek iyi durumda değil. Zeminden fitness merkezine, sosyal alanlardan yatakhanelere kadar önemli yenileme çalışmalarına başlıyoruz. Ayrıca daha önce bahsettiğimiz üzere yeni havalimanı yakınlardaki 100 dönüm arazi için de tüm müracaatlar yapıldı. Konu Spor Bakanlığımızda. Ben Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak’a da teşekkür ediyorum. En kısa zamanda bu arazi üzerinde de inşaat çalışmalarına başlamayı umut ediyoruz.

Altyapılarımız ile ilgili olarak ayrıca çok önemli bir prensip kararı da aldık. Altyapıdan yetişen oyuncuların satışından elde edilecek bedelin belirli bir kısmı altyapıya aktarılacak ve yeni sporcuların yetişmesi için kullanılacaktır. Bu şekilde sürdürülebilir bir gelişim modeli oluşturuyoruz. Bu konuda yapılan çalışmaları da kısaca bu şekilde özetlemek istedim.

Değerli Beşiktaşlılar,

Hep ‘Transferlerde yeni hatalar yapma lüksümüz yok’ diyoruz. Bu ifadeyi neden özellikle kullandığımı sizlere ve ekranları başında bizleri takip eden değerli Beşiktaşlılara şöyle ifade edeyim.

Çok değil daha 15-20 gün önce bugün takımımızda yer almayan; Aboubakar, Amartey, Montero, Rebic, Joe Worral, Umut Meraş ve Onur Bulut gibi eski oyuncular için 16-17 milyon Euro ödeme yaptık.

Buna ilave olarak da geride bıraktığımız hafta, geçtiğimiz yıllardaki birçok ismin ödenmemiş menajerlik ücretleriyle ilgili de kulübümüz aleyhine bir dava sonuçlandı. Boyko, Utku Yuvakuran, Caner Erkin, Atınç Nukan, Pepe gibi birçok ismin menajerlik ücreti olarak 80 milyon TL üzerinde bir tutarı da önümüzdeki günlerde ödeyeceğiz.

O yüzden her seferinde ‘sadece bugünleri planlayarak değil, geçmiş yılları da temizleyerek ilerliyoruz’ diye söylüyoruz. Yani bin bir çabayla yaratmaya çalıştığımız kaynakları bugünümüz ve geleceğimiz için değil, malesef geçmişe de kullanmak zorunda kalıyoruz.

Diğer yandan, göreve geldiğimiz günden bu yana bizden önce transfer edilen ve kadroda düşünmediğimiz oyuncularla yollarımızı ayırarak yabancı oyuncu transferinde kendimize hareket alanı açmaya çalışıyoruz.

Geçmişte yapılan hatalı transferler büyük bir külfet oluşturuyor ve bizim yapacağımız hamleleri de etkiliyor. Dolayısıyla buradan tek bir şey anlaşılıyor. Tekrar ediyorum ki bizim hatalı transfer yapma lüksümüz yok. Maalesef böyle bir hakkımız kalmadı.

Bugüne kadar yaptığımız 4 transferimiz de kaliteleriyle, daha önce oynadıkları takımlarla, kariyerleri ve karakterleriyle doğru isimler olduklarını gösteriyorlar. Sezon ilerledikçe son derece doğru oyuncular aldığımızı hep birlikte göreceğiz.

Örneğin; David Jurasek; Çek milli takımında forma giyen, Benfica gibi Avrupa’nın önemli bir futbol ekolüne yüksek bir bonservis bedeliyle transfer olmuş, Bundesliga tecrübesi bulunan, henüz 24 yaşında, çok değerli bir oyuncu. Kendisine herhangi bir kiralama ücreti ödemeden kadromuza kattık. Mecburi bir satın alma opsiyonu da bulunmuyor.

Tammy Abraham; kalitesi tartışılmaz, İngiliz milli takımının santrforlarından. Chelsea, Roma gibi Avrupa’da uluslararası kupalar kazanmış önemli takımların formasını giymiş bir oyuncu. Henüz 27 yaşında. Geldiği günden bu yana Beşiktaş’a olan aidiyeti, yapabileceği katkı açıkça görülüyor. Beşiktaşımıza çok faydalı olacak.

Orkun Kökçü, bizim için bir oyuncu transferinden çok daha fazlası. Transfer sürecinde gösterdiği duruşla, her fırsatta dile getirdiği Beşiktaşlılığıyla, karakteriyle, duruşuyla, futboluyla, her şeyiyle çok sevdiğimiz Beşiktaş’ın evladı. Kendisiyle birlikte bütün Beşiktaşlıların da hayalini gerçeğe dönüştürmek, Orkun’a Beşiktaş forması giydirmek bize nasip oldu. Bundan dolayı çok mutluyuz. Orkun bir Beşiktaş efsanesi olacak, Beşiktaş’ta kupalar ve şampiyonluklar kazanacak, Beşiktaş tarihinde yerini alacaktır.

Wilfried Ndidi ise Leicester City formasıyla İngiltere’de sayısız maça çıkmış, takımının sembol oyuncularından olmuş, istikrar abidesi bir oyuncu. Taraftarımızın Atiba sonrası o bölgede yıllardır hissettiği boşluğu dolduracak, Beşiktaşımıza çok faydalı olacak.

Ayrıca transferlerimizin bir ortak noktası daha var. Jurasek ve Orkun 24, Abraham 27, Ndidi 28 yaşında. Bu oyuncular hem takım kimliğimizi değiştirecekler, hem de kişisel kariyer hedefleri devam edecek ve bir sonraki transferleri için de ciddi potansiyel taşımaya devam edecekler.

Beşiktaş bu oyunculardan uzun yıllar katkı alabilir, aynı şekilde ilerleyen yıllarda bu isimler Beşiktaşımıza maliyetlerinden çok daha fazlasını kazandırabilirler.

Aldığımız oyuncuların durumu ortadadır. Bugüne kadar nasıl oyuncular getirdiysek, bundan sonra da bu profilde ve kalitedeki isimlere yöneleceğiz.

Bunların dışında 32-33 yaşlarında bir oyuncu gelecek olursa da öyle bonservis vererek falan almayacağız. Gelirler 1 sene oynarlar, direkt katkı verirler. Hiçbir zaman da 1 seneden fazla kontrat vermeden bu tarz oyunculardan yararlanabiliriz.

Takımımızın halen takviyeye ihtiyacı olduğunun farkındayız. Camiamızın, taraftarımızın transfer beklentisinin bilincindeyiz. Yeri gelmişken bir noktaya da değinmek istiyorum. Ben kendimi alkışlatmak istesem geçtiğimiz yıllarda yaptıkları gibi 30-35 yaş aralığındaki oyuncuları buraya doldurur, transferleri çoktan bitirmiş olur, Shakhtar maçına da o kadroyla çıkardım. Transferi de 10 Temmuz’da bitirirdim. Ama bu, günü kurtarmaktan başka hiçbir şeye yaramazdı.

Nereden mi biliyorum? Geçtiğimiz sezon Ağustos ayında 5 attığımız Süper Kupa maçını da gördüm, sonra o sezonu nasıl bitirdiğimizi de bizzat yaşadım. İşte oradan biliyorum.

Aynı hatalara düşmemek, aynı süreçleri yaşamamak için camiamız birazcık sabredecek. Beş senede yapılan yanlışları olabildiğince hızlı şekilde düzeltmeye gayret ediyoruz. Yanlış yapmadan yürümeye devam etmek zorundayız.

Burada iki lafımda sosyal medyada bağırıp çağıranlara olacak. Bunlar 5 senedir bu transferleri yapanların uzantıları. Ben onları anlıyorum. Akıllarınca  yaptıkları yanlışların üstünü kapatmaya ve yaşananları unutturmaya çalışıyorlar. Ama ne yaparsanı yapın Beşiktaş tarihi sizleri hep hatırlayacak. Bu camiaya yaşattığınız rezillikleri de öyle kolay kolay unutmayacak.

Ben bu görevden ayrıldıktan sonra arkamdan geçmiş yönetimlere yapılan eleştirilerin yapılmasını istemiyorum, Türkçesi bu. O nedenle bin düşünüp, bir adım atacağız.

Transferlerde geç kalınıyor iddiasına ilişkin de bir iki söz söylemek istiyorum. Geçmişimize bir bakın ve yılın bugünleri için ne zaman bu transfer performansı sergilenmiş objektif olarak değerlendirin.

Geride kalan 4 yılda bir takım iskeleti kurulmuş olsa sadece transfer döneminin bugünleri için değil, tüm transfer dönemi için ilk 11’e 4 transfer son derece yeterli olurdu. Unutulmasın ki bize şampiyonluk kazandıran Ghezzal ve Rosier, transfer sezonu bitmek üzereyken bu takıma katılmıştı. Mario Gomez ilk golünü eylül ayının ortasında atabilmişti. Talisca 24 Ağustos’ta ve Aboubakar da 29 Ağustos’ta Beşiktaş’la sözleşme imzalamıştı. Rakiplerimizde de benzer durumlar var. Mesela Osimhen, Galatasaray kadrosuna geçen sezon 4 Eylül’de dahil olmuş ve ilk lig maçına ligin 4. haftasında çıkmıştı.

Şu an daha 11 Ağustos’tayız ve hatırlatıyorum ki biz ilk 11’imize direkt katkı sağlayacak 4 üst düzey oyuncuyu kadromuza kattık. Unutmayın ki bazı transferler için ya devasa bedeller ödemek ya da en doğru zaman ve fırsatları beklemek zorundasınız.

Bunun yanında bir de Türk futbolunun ve Süper Lig’in gerçeklikleri var. Burada şampiyon olmak için nasıl bir kadro kurulması, nasıl bir oyun oynanması gerektiğinin bilincindeyiz. Saha içinden somut bir örnek vermek gerekirse, son şampiyonluklarımıza bir bakın. 6 numara mevkiinde Tayfur, Ernst, Atiba ve Josef vardı. Yani hep savaşçı ön liberolar ve topla ilişkisi daha yüksek, pas kalitesi daha iyi 8 numaralar.

Son 4 yılda hep başka bir şey denedik. Musrati ve Pjanic gibi daha birçok yumuşak 6 numaralara gittik. Orta sahaya alınan birçok oyuncu oldu. Belki hiçbiri kötü oyuncular olmayabilirler, ama neredeyse tamamı belirli bir futbol aklı ortaya konmadan hep orta sahaya bir oyuncu almış olmak için alındı. Bu işler bize hiç iyi sonuçlar getirmedi. Biz bunu kökünden en kaliteli oyuncularla değiştirmeye çalışıyoruz.

Şimdiki orta saha kurgumuza bakarsanız Ndidi, Orkun ve Rafa üçlüsünün şampiyon olduğumuz sezonlardaki orta saha kurgusuna ne kadar benzer olduğunu göreceksiniz. Demir Ege ve Kartal da süre almaya başladılar, bundan sonra da ciddi süreler alacaklar ve takımımıza büyük katkı sağlayacaklar.

Gördüğünüz gibi “Şurada isim yapmış bir oyuncu var” diye önümüze gelen oyuncuya gitmiyoruz. Yaptığımız bütün transferler bir planlama ve organizasyon dahilinde yapılıyor. Yani bilmenizi isterim ki biz sadece bir sol kanat almak için kimseyi bu takıma getirmeyeceğiz. Sistemimize uyan, oynamak istediğimiz futbola katkı sağlayacak oyuncular almaya çalışıyoruz. Kalan tüm eksiklerimizi de bu felsefe ile tamamlayacağız.

Bunun sonuçlarını da saha içinde alacağımıza inanıyorum. Kalan transferlerimizi de kafamızdaki bu takım kurgusuna uygun oyuncularla tamamlayacağız. Transferde öncelikli hedeflerimiz sol açık ve sağ bek. Başka bölgeler için de fırsat transferleri olursa değerlendirebiliriz.

Bunun yanı sıra bu sezon transfer ettiğimiz oyuncular, geçtiğimiz sezonki scout transferi politikasını değiştirmişiz gibi algılandı. Stratejimizde hiçbir değişiklik yok.

Önce takımın iskeletini tamamlayacağız, yarışmacı hale getireceğiz. Sonra genç oyunculara yöneleceğiz. Planlarımız hazır. Önce iddiamızı sürdürecek oyuncuların transferlerini yapacağız. Onların yedekleri ve potansiyel vadeden oyuncularımız scout ekibinin belirlediği oyuncular olacak.

Sevgili Basın Mensupları,

Transfer dönemi başladığından beri adı Beşiktaşımız ile anılmasına rağmen, hatta imza aşamasına gelmemize rağmen transferi sonuçlanmayan oyuncular oldu. Bu noktada sizlere de iki çift sözüm olacak.

Özellikle bu rakamların yazılması konusuna değinmek istiyorum. Daha pazarlık aşamasındayken sen oraya rakam yazınca ne oluyor? Rakamı yazınca, adının üzerine fazladan üç yıldız mı koyuyorlar? Üstüne üstlük genelde de gerçek olmayan ya çok düşük ya da çok abartılı rakamlar yazılıyor. Böyle olunca pazarlık süreçleri bambaşka bir hal alıyor.

Biz gerçekleşen bir transferin haberini yazmayın, bilgisini saklayın demiyoruz ki. Görüşmeler sürerken olmayan abartılı rakamları yazmayın diyoruz. Bunlar maalesef bizim işlerimize sadece daha zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Bir de aslında hiç ilgilenmediğimiz oyuncuların yazılması meselesi var. Bu tarz haberler, o yazılan oyuncuyla hiç ilgimiz olmasa da başka oyuncularla yaptığımız görüşmelere etki ediyor.

Örneğin Rashford ile hiç ilgilenmedik ama sıkça yazıldı çizildi. Ne oldu, oyuncu sonunda Barcelona’ya gitti. Ama yolları ayırmayı planladığımız oyuncularımız Rashford haberlerini görüp bizden taleplerini yükselttiler.

Sonra bir de bu iddiaları ortaya atan kişiler ‘Rashford’u istedi ama alamadı’ diye başlıklar atıp, eleştiri yapmaya başladılar. Rashford sadece bir örnek.

Aslında yükseltilen talepleri karşılayarak oyuncular getirip gönderebilir, bize bu şekilde yapılacak eleştirilerin de önüne geçebilirdik. Ama medya baskısına da uğrasak, sosyal medya saldırılarına da uğrasak, dolaylı olarak da bunlardan etkilenebilen taraftarların eleştirileriyle de karşılaşsak bu anlayışımızdan taviz vermeyeceğiz.

Beşiktaş’ın menfaatleri bizim alabileceğimiz eleştirilerden çok daha önemlidir. Biz şahsımıza yapılan eleştirileri göğüsleriz ancak Beşiktaş’a gereksiz külfet oluşturacak bir işe ne olursa olsun imza atmayız.

Herkesin hatırlayacağı üzere önceki basın toplantıları, divan buluşmaları gibi yerlerde hep istediğimiz kadro yapılanmasını oluşturabilmek için 3 transfer dönemine daha ihtiyacımız olduğunu söylemiştik. Bugün ilk yaz transfer dönemimizi yaşıyoruz. Ve ilk sezon başı transfer döneminde, Beşiktaşımıza büyük katkı sağlayacak önemli oyuncuları takımımıza kazandırmaya başlamanın mutluluğu içindeyiz. Hiçbir baskıya, algıya, maksatlı eleştiriye kulak asmadan doğru bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz.

Değerli Basın Mensupları.

Geçtiğimiz günlerde en çok konuşulan, asılsız haber yapılan, algı yapılan konulardan biri de hocamız Ole Gunner Solskjaer oldu. Biz göreve geldiğimiz günden itibaren bir projeksiyon yaptık. Buna göre de en uygun hocanın kendisi olduğuna karar verdik. Kararımızın arkasındayız. Yapılan eleştiriler karşısında da inanılmaz şoktayım. Daha ligin ilk maçına bile çıkmadan hoca yollamayı düşünüyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir algı operasyonu görmedim.

Shakhtar maçında arzulanan Beşiktaş’ı izletemediğimizin bilincindeyiz. Bunun nedenlerini ve çözümlerini de kendi aramızda konuştuk ve gerekenleri yapıyoruz. Hocanın oyun tercihinden oyuncu değişikliklerine kadar her şey tartışmaya açıldı ancak henüz sezonun başındayız ve çok uzun bir yolumuz var. Bu yolda zaman zaman yenilgiler de istenmeyen sonuçlar da olacak. Her puan kaybında bu denli büyük bir kaos yaşayamayız. Ben Beşiktaş taraftarının zor günlerde ne kadar aklıselim davrandığını, takımlarını nasıl desteklediğini en iyi bilen insanlardan biriyim. Bunu maksatlı olarak yapan çevreler var.

Eleştirecekseniz eleştirin. Faydası olacak her eleştiriye açığız. Beni eleştirin. Transferler gecikiyor diyebilirsiniz. Önce transferleri bitirelim, takımımızı sahada tam anlamıyla, ideal kurgusuyla görelim, ondan sonra hocayı yargılayalım. Hoca kibar olduğu için “elimdeki kadro bu, elimdekilerle bunu yapıyorum” demiyor. Hocaya bu kadar haksızlık yapmanın manası yok.

Daha önce de söylediğim gibi geçtiğimiz kış sezonunda yerli ve yabancı hocalarla görüştüm. Kimse o günkü koşullarda bu göreve gelmeye cesaret edemedi.

Lütfen herkes o zamanki kaosu ve sıkıntılı günleri iyi hatırlasın. Ama Ole geldi ve bir şeyler yapmaya çalıştı. Bir heyecan getirdi. Hocaya süre vereceğiz. Transferlerin zamanlamasıyla ilgili eleştirisini ben üzerime alırım. Bununla ilgili durumu az önce durumu sizlere anlattım. Takım hedeflerinden, istenen kadro yapısından çok uzakken, psikolojik ve mental açıdan diplerdeyken taşın altına elini koyan, kaçmayan hocanın elbette kredisi olacak.

Transferlerimizi tamamlayınca artık top hocada olacak. İstediğimiz şekilde mücadele eden ve büyük takım oyunu oynayan bir ekibi kendisinden bekleyeceğiz. Her konuştuğumuzda bunu kendisine aktarıyoruz.

Bir de hayretle izlediğim bir konu daha var. Her mağlubiyette, en ufak bir olayda hemen oyuncular gitsin, hoca gitsin, hatta yönetim gitsin algısı yapılıyor. Ne olacak yani her 2 ayda bir yepyeni futbolcularla ve bambaşka bir hocayla mı sahaya çıkacağız? Bu algıcılara bakarsak her 2 ayda bir yeniden seçim de yapmamız lazım. Bunların Beşiktaş’a faydalı işler olmadıkları defalarca kanıtlandı.

Takımımız uzun zamandır arzuladığı hedeflerin gerisinde kalmış olabilir, son yıllarda aldığımız sonuçlar hepimizi üzmüş de olabilir ama değişmeyeceğinden emin olduğumuz çok önemli bir konu vardır. Taraftarımızın takımlarına, armalarına olan bağlılıkları tartışmaya açık bir konu değildir.

Takımlarına olan bağlılıklarıyla dünyada adını duyurmuş büyük Beşiktaş taraftarı o armayı üzerinde taşıyan oyuncusuna tehditler savurmaz, hakaret etmez. Tam tersi onu korur, kollar, motive eder. O oyunculara ailesinden biri gibi davranır.

Beşiktaş formasını üzerine giyen her oyuncunun burada kendini iyi hissetmesi, güvende hissetmesi, mutlu olması, ailesinin ve kendisinin rahatlığı bizim vazifemizdir.

Taraftar futbolcuyu, hocayı, yönetimi, başkanı dilediği gibi eleştirebilir. Biz bu camiaya, bu taraftara hizmet etmekle yükümlüyüz.

Ancak hiç kimse Beşiktaş sporcularına, dahası 20’li yaşlarının başındaki gençlere ve onların ailelerine eşlerine çocuklarına hakaret edemez, küfredemez, onları rencide edemez. Hele tehdit, hiç edemez.

Bu kişiler, Orkun transferi sonrası oluşan olumlu hava sonrasında taraftarımızın 1 hafta mutlu olmasını bile çok gördüler ve izin vermediler. Hemen olumsuz atmosfer yaratmak için çalışmaya başladılar.

Açıkça bilinsin ki bunlar gerçek Beşiktaş taraftarı değiller. Malum organize grupların Beşiktaş’a zarar vermek için dijital ortamlarda kurguladığı işlerdir. Ama taraftarlarımız da bilmeli ki bu işleri yapanlara her platformda karşı durmak onların da sorumluluğudur. Bu vesileyle belirtmek isterim ki geçtiğimiz günlerde yaşanılan olay sadece Jurasek olayı değildir.

Hem şu anda takımda oynayan tüm oyuncular hem de gündemimizde olan yerli yabancı tüm isimler ve aileleri bu haberleri takip edip olumsuz etkileniyorlar. Bu çocuklar, formamızı giydikleri sürece bize emanetler.. Biz de onlara Beşiktaş’ın evleri olduğunu hissettireceğiz. Hem onlara gerektiği gibi sahip çıkabilmek, hem de bu sosyal medya zorbalarına gereken tavrı göstermek adına ne gerekiyorsa yapacağız.

Daha önce de söylediğim gibi, ben bana yapılan her türlü eleştiriyi belli bir yere kadar olgunlukla karşılarım. Ancak bu çocuklara, ailelerine, hayatlarına dilediği gibi dil uzatma haddini kendinde bulanlarla sonuna kadar savaşacağım, bunu herkes bilsin. Beşiktaş kulübü meydanı bu sosyal medya eşkiyalarına bırakmaz.

Bunu bir tehdit şeklinde değil, camiasının her ferdine sahip çıkmayı vazife edinmiş Beşiktaş kulüp başkanı olarak söylüyorum. Beşiktaş oyuncularına, çalışanlarına, ailelerine zorbalık eden, onlara hakaretler savuran, yaşamlarını etkileyen, bu yolla Beşiktaş’a da büyük zararlar veren her kim olursa olsun, hepsiyle kanun önünde hesaplaşırım.

Bunlar kim deyip geçmem. Özür dilemeleri, sosyal medya hesaplarını kapatıp gitmeleri de yetmez. Beşiktaş’a sorun çıkaran, Beşiktaş’taki havayı bozmaya çalışan herkesten hesabını sorarım.

Saygıdeğer basın mensupları, değerli Beşiktaşlılar

Değinmemiz gereken başka bir konu da ülke futbolu ve futbolun içerisindeki kurumlarla ilgili. Ligin daha ilk haftasında yine hakem konuşmaya başladık, çok tartışmalı kararların olduğu bir haftayı geride bıraktık.

İlk haftadan bunları konuşmak istemezdik, hakemlerin futbolun önüne geçmediği bir sezon hepimizin en büyük dileğidir. Bu lig bu hakemlerle devam edecek. Hatalar insanlar içindir, bundan sonra da hakem hataları olacaktır ancak bunun sürekli belli takımların lehine ya da aleyhine olmasını kimse izah edemez. Herkes işini en iyi şekilde yapmalı. Hakemler karar verirken taraftarımızın dişinden tırnağından artırıp biriktirdiği parayla maça geldiğini, yönetimimizin elinden ne gelirse yapmaya çalıştığını unutmasın. Büyük paralarla oyuncular transfer ediyoruz. Verdikleri kararlar 20 milyonluk bir camiayı etkiliyor. Federasyondaki arkadaşlar MHK’de yeniden yapılanma içinde olduklarını, bu sene daha iyi olacaklarını ifade ediyorlar. İnşallah öyle olur. Beşiktaşımızın saha içinde döktüğü alın terinin takipçisi olacağız. Bunun net bir şekilde bilinmesini isterim. Ve yeni sezonun hakemlerimiz için de hayırlı olmasını dilerim.

Bugün sizlerin karşısında camiamızı ilgilendiren bütün konulara değinmeye, Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durumu en doğru şekilde ifade etmeye çalıştım. Şunu da söylemeden geçmeyeyim.

Son yıllarda üzülerek gördüğüm bir konu var. Beşiktaş camiası içindeki birlik ve beraberlik yerini kavgaya bırakmış durumda. Samimiyetin yerine hesap kitap geçti. Bu, Beşiktaş’a büyük zarar veriyor.

Göreve geldiğimden beri bir fikri sürekli tekrarlamaktan çekinmedim; gelin her koşulda birbirimize sahip çıkalım. Sahada kademeye giren oyuncular gibi biz de birbirimize destek olalım. Başarı ancak bu şekilde gelir.

Bu sezondan en büyük beklentim; terinin son damlasına kadar savaşan, tekrar büyük takım olma ruhunu yakalamış; tribünde ve sahada tek yürek olmuş, geleceğe yönelik umutlarımızı tekrar yeşerten bir Beşiktaş’tır.

Yeni sezonun Beşiktaşımız için hayırlı olmasını diliyor, şampiyonluklarla dolu güzel günlere döneceğimize yürekten inanıyorum.

Camiamıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Adalı, şunları ifade etti:

“Futbolcunun Türkiye’ye gelmek istemesi çok önemli. Afaki paralar vererek oyuncu alma lüksümüz yok. Kimseyi para zoruyla almayı düşünmüyoruz. Bizim oyun kurgumuza, planlamamıza uygun olacaksa olabilir. Her şartı zorlayacağız. Jadon Sancho gibi oyuncular Şampiyonlar Ligi’nde olan takımları tercih ediyorlar. Bugünden bir şey söylemek pek doğru olmaz. Oyuncunun Türkiye’yi istemesi ve şartlarımıza uygun olması lazım.

Bazı oyuncuların biletlerini dahi aldık ama başka teklifle geldiler ve kabul etmedik. Bizim şartlarımıza uygun olarak geleceklerse gelecekler. Peters’la ilgili acele etme hatamız var. Futbolcu önce oyaladı sonra da Türkiye’ye gelmeyeceğini söyledi. Prensiplerimizden ödün vermeyeceğiz. Gittikleri takımlarda umarım başarılı olurlar. Biz transferden vazgeçiyorsak bir sebebi vardır. Sosyal medya baskısı değil, ciddi bir sebeple transferden vazgeçtik. Bajo, scout ekibimizin gündemindeydi. Ondan vazgeçme sebebimiz aynı tarihlerde Demir Ege’nin Beşiktaş’a dönmesi oldu. Bu ülkede herkes birinci sınıf doktor ve teknik direktör olmuş durumda.

Sol açık ve sağ bek transfer etmek istiyoruz. Sol açık konusunda özellikle bir arayıştayız. Şartlar oluştuğunda bir oyuncu transfer edeceğiz. Rıdvan Yılmaz konusunda resmiyete dökülmüş bir durum yok. Rıdvan altyapımızdan yetişti.

Taraftarlarımızı çok iyi anlıyorum. Taraftarlarımızın endişesini görüyorum. Bu nedenle çok tedbirli gidiyoruz. Transferleri erkenden bitirebilirdik. Sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden futbolcular olmadan arzu edilen Beşiktaş’ı göremeyeceğiz. Hata yapmamak için en ince ayrıntısına kadar çalışıyoruz. Bir futbolcu için en az altı saat çalışıyoruz. Bize hizmet edeceğine inandıktan sonra transfer işlemleri başlıyor. Aynı filmi izletmek istemiyoruz.

Daha önce yapılan yanlışları masaya yatırdık ve inceledik. Aynı hataları yapmak istemiyoruz. Bu formayı taşımasını bilen oyuncular gelecek. İşin ciddiyetinin bilincinde olan futbolcular gelecek. Taraftarlarımız içlerini rahat tutsunlar. Sosyal medya dolduruşuna gelmesinler. İyi oyun oynayan bir takım yaratmaya çalışıyoruz. On tane oyuncuyu bir araya getirip o sezondan hayır beklemek ne kadar doğru? Önce takım iskeletini meydana getirelim. Bütün takımı bir transfer döneminde oluşturmak mümkün değil. Biraz sabır istiyoruz. Takımın eksikleri tamamlanacak ve bambaşka bir Beşiktaş olacak. Eksikler tamamlandıktan sonra takım iyi oynamazsa o zaman hoca konusu gündeme gelebilir.

Peters transferinin olumsuz sonuçlanmasında iki etken vardı. Takımdan bir oyuncunun takım hakkında olumsuz bilgi verdiği iddiası vardı. Chamberlain ben böyle bir şey demedim dedi. Peters’in menajerleri söylediğini belirtiyor. Gazeteciler rakam belirttiğinde başka takımlar da oyuncuya talip olabiliyor ve transfer çıkmaza giriyor. Bu rakam verme işi bir bizim camiada var. Rakam yazıldığında Beşiktaş olumsuz etkileniyor.

Takıma katkı sağlayacak bir futbolcu bulmadan eldeki oyuncuları göndermeye çalışmıyorum. Futbolcu sayısını artırırsanız göndermek istediğiniz oyuncuya maaşının tamamını vermeden gönderemezsiniz. Aslında göndermek istediğimiz oyuncuların gidebilecekleri yerler var. Parasını verip göndermem, parasını veririm Ümraniye’de oturturum.

KEREM TÜRKİYE’YE GELİRSE BEŞİKTAŞ’TA OYNAMAK İSTİYOR

Takımda hayal ettiğimiz sol açık yok. Orayı halledip fırsat transferi bekleyeceğiz. Bu sezon içinde eksiklerin yüzde 80’ini gidermiş olacağız. Almak için oyuncu almayacağız. Bulmak için günde 20 saat çalışıyoruz.

Kerem Aktürkoğlu ile ilgili Orkun için Portekiz’deyken Kerem’i bırakmayı düşünmediklerini anladım. O nedenle bir görüşmemiz olmadı. Kerem’le de konuştum. Kendisine başarılar diliyorum. Benfica, Kerem Türkiye’ye gelecekse bizde oynamak istediğini biliyor. Bugün için gündemimizde değil. Benfica’dan bir oyuncu alacaktık, Orkun Kökçü’yü aldık geldik.

İletişim ekibimize teşekkür ediyorum, müthiş çalışıyorlar. Başarılı işler yapıyorlar. İşlerini severek yapıyorlar. Normalde Beşiktaş’ta iletişimin ekibinin süresi 3-5 ayı geçmez.

Yerli oyunculardan getirebileceklerimizi getireceğiz. Bu konuda da çalışıyoruz. Yerli oyuncu transfer etmek, diğer taraflarda elimizi rahatlatıyor. Yabancı sayısını mümkün olduğu kadar düşüreceğiz. Bir ya da iki yerli oyuncu yatırımımız olacak.

Semih’in transferinde Semih’in istekleri etkili oldu. Semih gitmek istedi. Semih için sonraki satışından elden edilecek pay, önemli transferlere verdiğimiz paralarla eş değer. Semih için geçtiğimiz dönemde gelen bir tane resmi teklif yok. İnşallah başarılı olur.

Önceliğimiz ligde şampiyon olmak. Güzel bir kadro oluşturacağız. Yeni gelen oyuncuların bir takım haline gelmesi, aile olabilmesi zaman alacaktır. Biz birlik ortamını sağlayacağız. Avrupa kupaları şu anda ikinci planda.

Elan Ricardo en fazla teklif alan oyuncumuz. Gittiği takımda en az 25-30 maç oynamalı. Ricardo sonrasında yıldız oyuncumuz olacak. Bu hafta kendisiyle ilgili gelişme olabilir.

Camia birlik beraberlik içinde olsun. Parçalanmış camianın başarılı olma ihtimali çok düşük. Herkes bir araya geldiğinde Beşiktaş çok başarılı oldu. Rakiplerimiz birçok gayrimenkul projesi yaptı. Biz ne yaptık? Camia bir arada olmadığında başkanlık koltuğunda kim oturursa otursun başarı gelmez. Aday olmak isteyen çıkar açıklar ve projesini anlatır. Ben üç defa seçim kaybettim, her başkana yardımcı olmaya çalıştım.

Öncelikli noktalara transfer yaptıktan sonra Abraham’ı yedeklemek için yerli yabancı oyuncu transferi yapmak istiyoruz. Bu dönemde önceliğimiz sol açık ve sağ bek. Sonrasında savunmaya da takviye yapacağız.

Transfer günleri geçtikten sonra futbolun başına birini getirme planımız var. Sadece Ümraniye’ye değil. Benim de yetişemediğim yerler oluyor.

Transfer konusunda hocayla görüşme halindeyiz. İsimler üzerinde konuşmuyoruz. İhtiyaç noktalarından ilerliyoruz. İşin para kısmında devreye ben giriyorum. Menajerle transfer yapmayı düşünmüyoruz. Biz direkt futbolcunun menajeri ve kulübüyle görüşme yapıyoruz. Scout ekibi ve teknik ekibimizin görüşleri doğrultusunda transfer çalışmaları yapıyoruz. 30 yaşının üstündeki hiçbir oyuncuya bonservis ve iki yıllık sözleşme vermem. Çok iyi bir oyuncuysa bonservis vermeden bir yıllık sözleşme yaparız. Genç ve gelecek vadeden bir takım yaratmaya çalışıyoruz.

Arroyo konusunda kiralama düşünmüyoruz. Arroyo çok genç bir oyuncu. Zaman zaman problemi oluyor. Süre aldıkça yedi numaradaki asıl oyuncu olacak. Bu sezon daha fazla süre alacak.

Geçmiş sezon ne yaşadıysak temiz bir sayfa açtık. Federasyondan ekstra bir şey beklemiyoruz. 25 milyon taraftarın hakemlerin verdiği yanlış karar nedeniyle çok üzüldüklerini bilsinler. Tarafsız şekilde maçları yönetsinler. Kimsenin katkısıyla maç kazanmak istemeyiz. Hakemlere başarılar diliyorum. MHK umarım genç hakemleri sahiplenir. Umarım futbol ailesi olarak güzel bir sezon yaşarız. Haklarımızı yedirmeyeceğiz. Umarım yeni bir kriz ortamına girmeyiz.”

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.